31 Aralık 2011 Cumartesi

What to wear today?


Yeniyıl gecesi nereye gidersem gidiyim , o güne özel normalden farklı bir şey giymek istiyorum.Küçükken (yılbaşı rengi olan) kırmızı , içinden küçük simli bir hırkam vardı. Her yılbaşı çogunlukla siyah olan elbiselerimin üstüne onu giyerdim . 1 sene oncesine kadar bolero olarak yılbaşlarında giymeye devam ediyordum, geçen sene bu kuralı bozdum. Bu resimdeki kıyafet de bana biraz benim stilim olan yılbaşı kıyafetlerini hatırlattı. Siyah elbise benim için her zaman hem klasik, hem elegant , hem risksiz ,hem de çekici gelir. Siyah elbisenin klasik yılbaşı rengi olan kırmızı yerine ,çok süslü ve şık duran altın rengi ceketle hareketlendirilmesi çok hoşuma gitti. Puantiyeli çoraplar da yılbaşını hatırlatan eğlenceli detaylardan bence. Bu kombinasyonda güzel olan bir diğer nokta ise , ister partiye ,ister şık bir yerde yemeğe, ister ev partisine giyip gitmeye uygun oluşu ve ayarında bir süslülükte olması.
Benim bu sene yeni kıyafet almak istememem ve dolabımdakileri değerlendirme isteğimden ötürü tercihim , püsküllü eteğim.Belki uyarsa üstüne pullu hırkamı bolero olarak giyebilirim :)


It doesn’t matter wherever i go for the new years, i want to wear something different from the other days.When i was a kid i used to wear red,brocades,small cardigan with my black dresses.I used to wear this cardigan until last year –as a bolero – but i broke this rule last year.It was speacial enough to become an instant classic.The dress in the picture made me remember my style of dressing up for new years.To me black dress is always perfect in its simplicity but elegant,classic,riskless and attractive.And i really like how she put ogether the golden jacket and black dress instead of wearing the new years colour red.Dotted socks is a enjoyable detail for a special day.I also think this combination is very convenient with its being appropriate to a coctail ,house party or to a good restaurant at the same time.
This year i didn’t want to go shopping for a new years dress so i decided to revişe my wardrobe and my choice for new years was a tasseled skirt.Maybe i can wear  my red cardigan too ;)

İşte seçtiğim benimkine benzeyen birkaç püsküllü etek örneği :
I found some tasselled skirts looks like mine:



İyi seneleeeer :)
Happy new yearssss :)

30 Aralık 2011 Cuma

Diet..what ??!



Her gün aynı şey.

7.00 a.m – ‘’İşe gitmeden önce 2 bardak su içiyim ,ooh ne güzel ,TV’deki manken de demişti ,böyle zayıf kalıyomuş.Yağlarım yanıyo.Bugün zaten çok az yiyeceğim.Çay kahveyi de az içiyim. Tatlandırıcı kullanmayacağım.Zaten ağzımda garip bir tat bırakıyor.’’ diyerekten bomba gibi kararlarla güne başlıyorum.

08.00 a.m- İşyerinde kahvaltı var bizim.Yarı açık büfe( Yarı olma sebebi , bazen ‘’ Bugün 'hiç' peynir kalmadı efendiiim’’ diyebiliyolar, sade ekmek filan yiyoruz.). Saat daha 8.00 ya ,ne istersem yiyebilirim. Akşama kadar ohooo enerji lazım ( Yemin ederim bu iddiamı desteklemek için bilinçaltımdan ışık hızıyla saniyenin 1000de biri sürede ‘’Kızım kahvaltı çok önemli’’ diyen büyüklerimin yüzü filan gözümün önüne geliyor. ) diyerekten bir top ekmek yanında 2 çeşit peynir ( nerde kibrit kutusu ) filan götürüyorum.

09.00 a.m-‘’Bi çay içiyim ben ,nerde benim büyük bardağım.Zaten içmeden gözümü açamam.İmkansız.Tatlandırıcısız bi b.ka benzemiyor, Kullancam ben tatlandırıcı’’ kararını alıyorum.Üstüne saat 10.00 filan ne tatlandırıcı kullanmaması bi de koskoca çiklet kutusunu şekeri bitince çiklet yeniliyerekten bitiriyorum.

12.00 p.m-‘’Yemekte ne var aceba.Sadece salata yoğurt filan yicem.’’ Kararıyla yemeğe iniyorum.Yemekler pek yencek gibi olmasa da zeytinyağlı ,bilmemne görünce gözlerim dönüyo benim. O zararsız ,bu proteyin derkene ben bi dolu öğün yiyorum tabi. Salatalara koyduğum sirkenin de yağ yaktığına inanıyorum.Dengeliyo yani diğer yediklerimi.Ehuehue.

15.00 p.m-‘’Ben bi kahve içiyim gözlerim kapancak yoksa.’’ saati.Tabi ki tatlandırıcı var. ( Bu arada aklıma geldi, bir keresinde bir çocukla buluşmuştum , güya beni yeni tanıyo ya, tatlandırıcı kutumu bir çeşit delilik hapı filan sanmıştı da korkmuştu.).

16.00 p.m-‘’Çok acıktım.Akşam yemeği yemiyorum ben zaten.Şu etiformu yuvarlıyım.’’ Bu olay hiç sekmiyor.

18.00 p.m-‘’Servisten biraz erken inip eve mi yürüsem acaba.’’ filan diye servise biniyorum.Tabi inanılmaz gaz halimin yerini uyuyakalmak alıyor her zaman.19.00 ‘’Ayy bu serviste uyku bastırdı.Ne yüricem şimdi gidiyo işte.’’ Diyerekten eve geliyorum , ama lütfen (!) merdivenleri yürüyerek çıkıyorum.

19.10 p.m-‘’Bi tatlı isteği var içimde bi elma yesem , bi de bol sütlü kahve yapiim.Bugün 1 tane içicem.’’ saati.

21.00 p.m-Akşam yemeği de yemedim zaten ben biraz kuru kayısı ,çerez filan yiyim en iyisi.Ayrıca depresyondayım.Zaten çocuk da aramadı.Aramamasını bırak bidaha ne zaman görcegmi bile bilmiyorum.Fil olsam kaç yazar.Çikolata filan var mıydı bu evde….diyerek ya kuruyemiş ,ya 1 kutu kuru kayısı ,ya 3 fincan filan latte kıvamlı kahve , bunlardan bir demetle noktalanan gün. Evde yemek varsa onu da yiyorum genelde ,ama neyse ki olmuyor.Rejim zor zanaat.


Bu arada not : Bu yediklerim zaten az diye görünüyor olabilir ama benim burdaki amacım hep 1 haftada bilmemkaç kilo vermek oluyor genelde.


Diet is hard.
7.00 a.m- ‘’I have to drink 2 glasses of water to an empty stomach,the model on the TV adviced the same thing , she stays skinny like that. I will get rid of my fat. Also i will eat less today.I will drink less tea and coffee too.I won’t use swetennings, already it leaves a bitter taste in my mouth.’’ And i start my day very decisive.

8.00 a.m-There is a buffet for breakfast at work.Or rather we can call it a half buffet . Couse sometimes they can say easyly that they don’t have any kind of cheese, then we eat plain bread ,bla bla. It is early in the morning yet ,i can eat anything i want. (I can barely say i can see our old neighbours face easyly and hear her voice saying ‘ My girl you should eat, breakfast is very important for you.’to justify myself.)and i add at least 2 more kind of cheese to my plate.

09.00 a.m- ‘’ I have to drink a cup of tea.Where is my big mug.I can’t even open my eyes if i don’t drink tea. It doesn’t taste good without sweeteners.

12.00 p.m-‘’I wonder what is in the mebu for lunch.But i will only eat salad and yoğurt.After i see all the olive oiled foods i lose consciousness and i finish my lunch .That speaks to my tendency to overeat.I believe the vinegar i used in my salad helps me to loose fats.

15.00 p.m- This is the ‘’ I have to drink a coffee or i fall into sleep ‘’ hour.( Do i have to say i will add sweetener. Once i met a guy, this was the first time we were spending time together and he thought my sweetener is a kind of craziness pills or something.lol.)

16.00 p.m-I am starwing. I will not eat dinner so i can eat light biscuites. I never skip eating these diet biscuites.

18.00 p.m- This is the time to get shuttle to go home and sometimes i decide to get of from the shuttle earlier to walk but every time i fall a sleep till i go home.but pleaseee i dont use elevator in the apartment.

19.00 p.m-I crave for a dessert. I avoid it by deciding to eat apple but usually it is not enough so i find myself eating a bunch of  dried appricotes.And after it i prepare myself a coffee latte.

21.00 p.m- I didn’t eat dinner ,so i have a right to eat dried fruit and nuts.I am in a depression already, he didn’t call me for days.I donno when i will see him again , if i was fat as an elephand who cares. Is there a chocolatte somewhere in this house..Diet is hard.

28 Aralık 2011 Çarşamba

New Years Wishes

Yeni yıl umut kuşuymuş kendisi:)
Sanırım biraz umuda ihtiyacım var.
Bu sene için şimdiden yeni yıl dileklerimi yazmaya karar verdim.Bu çok önemli bir an.

  • Çok okuyacağım.
  • Blogumu daha düzgün bir hale getireceğim.
  • İngilizceyi sular seller gibi konuşacağım.
  • Tabi ki işime daha çok özen gösterip daha çok öğreneceğim.
  • Pilatese başlayacağım.( Bu madde tartışmalı olabilir )
  • Sosyal olmaya ve her anımın dolu olması durumunu koruyacağım.
  • Daha az söylenip olayları biraz akışına bırakacağım.
  • Daha fazla su içeceğim ve daha az kahve içeceğim.
  • Hedeflerim için para biriktireceğim.
  • İnsan ilişkilerimi koruyup ,umutsuzluğa düştüğümde kim olduğumu ve kendime yaptığım yatırımları hatırlayacağım.( Boşuna kişisel gelişim okumuyorum:))


I think i need hope these days . I feel little bit devoid of self motivation.
I decided to write my new years wishes to motivate myself This is an important moment;)
  • I will read as much as i can
  • I will improve my blog.
  • I will speak English as my mother language
  • I will put more effort on my job and i will learn more
  • I will start to pilates (This item is open discussion!)
  • I will keep up being social and outgoing.
  • I will minimize my complaining and i will let things slide.
  • I will drink more water and less coffee
  • I will save Money for my urges
  • I will keep good relationships with people arround me and i will remember who am i when i feel frustrated ( I dont read self improvement books for nothing ;p)

25 Aralık 2011 Pazar

Blue Christmas!


St Antuan Klisesi
St Antuan Church


Klisenin önündeki yılbaşı ağacı
The Christmas tree outside the church

Yılbaşı ağacı ve bizz
Christmas tree and us!

Mumlar
Candles

Dilek Kutusu
Holy Wishing Box
Yılbaşına bayıldığım sanrım sayfamdan belli oluyor :) Bugün Christmas bahanesi ile arkadaşlarımla Taksimdeki St Antuan kilisesine gittik. Klisenin girişindeki dev çam ağacı ve içerdeki mavi koseptli süslemeler içimize mutluluk verdi.Ben arada bir gidip mum yakıp dilek dilerim.Bu beni inanılmaz rahatlatıyor ve mesajlarımın gerekli mertebelere (!) iletildiği inancına kapılıyorum. Bugün de Christmas diyerekten mum yaktık ve dilek kutusuna yeniyıl dileklerimizi yazıp ,attık.



I think it is very obvious that i really like new years concept!  Today i used Christmas as an excuse and  i visited to St Antuan Church at Taksim. The giant christmas tree in the entrance and the blue lightening in the church was amazing and made us happy! I used to go to this church to light a candle when i find myself upset or worried.This makes me relieved and i believe that i connect with competent authority there. Today we lighted a candle and the most important part was, we wrote our wishes and put them in the wishing box!

Benim bu seneki yeniyıl şarkım bu :
This is my song for this new years :


Couse I'll have a blue,blue blue blue Christmasss



I'll have a blue Christmas without you
I'll be so blue just thinking about you
Mary is so cute good lookin' to
Won't be all right dear if your not here with me

And when those blue snow flakes start falling
That when those blue memories will be calling
You'll be doin' all right with your Christmas of white 
But i'll have a blue, blue blue blue Christmas



'''You'll be doin' all right with your Christmas of whiteBut i'll have a blue, blue Christmas.''     

23 Aralık 2011 Cuma

Cookies Factory




Loli'nin Kurabiye Fabrikası'nda kurabiye yapma deneyimim
  

Geçen sene bir arkadaşım Loli'nin Kurabiye Fabrikası adı altında evinde kurabiye kursu açtı ve kursu ilk deneyen ve varsa eksiklerini söylemesi gereken kişiler arkadaşları olarak biz olduk. Kurabiye yapmak için gerekli her türlü renk renk malzeme ,renkli şeker hamurları, kalıplar, boncuklar, masanın üstünde her kartılımcıya ait özel isim kartları ,her şey mevcuttu. Önce herkes kime ,ne amaçla kurabiye yapmak istiyorsa konsept belirledi . Kimi sevgilisine , kimi annesine , kimi yeni doğum yapmış arkadaşına hediye yapmaya karar verdi.Sonra ona uygun kalıplar ve fikirler bulundu. 5-6 saatin sonunda herkesin elinde hediye olarak verebileceği 10 a yakın kurabiye vardı. Öncelikle söylemeliyim ki , ''kurabiye yapmakta ne var'' diye düşünen varsa (ki ben daha kolay oldugunu düşünüyordum) süslemek, son haline getirmek ve son olarak paketlemek gercekten uzun sürüyor ve uğraş istiyor. Fakat sonucunda kişiye özel verebileceğiniz , gerçekten emekle hazırlanmış ve şaşırtıcı bir hediye çıkıyor. Ben yeni yıl yaklaşırken yeni yıl temalı kurabiye fotograflarından bir kaç tanesini paylaşmak istedim.Özel günler için siz de sevdiklerinize kurabiye yapmak veya sipariş vermek isterseniz detaylı bilgi http://www.loliparti.com/ sitesinde.


Last year one of my friend started to give lessons at her house about making cookies in different designs for especially special days and we were her experimentals.We went her house.There was everything prepared on the big table as colourful taffies, groundmass,mold,patterns,beads and little heartshaped signboards that written every participant’s names.At the beginning everyone decided their concept according their aim to prepeare them.Some of us decided to prepare a present to their newly-mom friends,some decided to prepare them to their boyfriends or moms.After this action plan we picked molds and found design ideas.After 5-6 hours training our masterpiece was only 10 cookies! Firstly i want to say that if there is someone who thinks that making cookie is easy ( couse i was thinking like that ) ,designing,designing and wrapping them is an occupation, not easy and they take long time but it worths your time couse at the end of the day you acquire a very special handmade and personal gift for  people you love! I wanted to share with you some cookies in new years conception. If you want to learn how to make these cookies or if you want to order you can find info there ; http://www.loliparti.com/





22 Aralık 2011 Perşembe

When in Rome



Pincio Bahçeleri
Pincio Gardens
 


Pincio Bahçelerinden Piazza del Popolo'nun görünümü
Piazza del Popolo's view from Pincio Gardens
 



Piazza del Popolo yağmur altında
Piazza del Popolo under rain.
  


Şu ana kadar içtiğim en güzel şaraplardan.Toskana şarabı.
The best Tuscany wine i've ever tasted.
  Bugünün yağmurlu olması ve yarın haftasonunun gelmesiyle içeceğim şarapları düşünürken aklıma geçen bayramda Romada geçirdiğim günler geldi.Normal koşullarda en sevmediğim ve söylendiğim şey yağmur olmasına rağmen Romada en sevdiğim meydan ünvanını kazanan Piazza del Popolodaki restoranda oturup yagmurda taksi bekleyen ve ıslanmaya hiç aldırmadan yürüyen insanları izlerken çok keyifli zaman geçirdim.
Gündüz ise hava daha güzelken Pincio Bahçeleri meydanı yukarıdan görmek ve yürümek için şahane bir yerdi.Bahçeyi aynı zamanda 10 Euro karşılıgında 1 saat bisikletle turlamak mümkün.
Resimdeki şarabı da haftasonuna girişe itafen koymak istedim.Bu şarabı İspanyol Merdivenler'nin tepesinde bir restoranda içtim. Hakkını vermeliyim ki sanırım içtiğim en güzel şaraptı.


Piazza del Popolo ile ilgili bir bilgi vererek ,herkese iyi haftasonları diliyorum:)


''Piazza del Popolo, Roma 'nın büyük bir kent meydanıdır. Adı ''Halk Meydanı'' anlamına gelir, ama aslında adını meydanın kuzeydoğu köşesinde bulunan Santa Maria del Popolo kilisesinden alır.Kuzey kapısı ,yani ''Porta Flamina'' antik Roma surları olan ''Aurelian Duvarlar'' içerir. Burası demiryolları yapılana kadar Roma'ya giren herkesin karşılaştığı yerdi ve uzun yıllar idam cezaları burada infaz edilirdi.Aynı zamanda bu meydan Romada yılbaşı kutlamalarının yapıldığı meydandır, bir nevi bizim Taksim :)''




Today was so rainy and tomorrow is the weekend and while i was dreaming about the wine that i will drink it made me remember my days in Rome. Normally rainy weather is the thing that i will always complain about but in Rome it was different . I could never forget the wine i drink at the Piazza Del Popollo Square which is my fav. I watched the people who were running to escape from the rain or waiting for a cab and i spend very delighted time.
During the day, when the weather was shiny we wondered around at Pincio Gardens and it was a place to admire whole the square with the city view form the  top. Also you can byke in the park for 10 euros.
I drunk the wine in the Picture in a restaurant at the top of the Spanish Stairs.If i qualify i can say it was the best red wine that i ever tasted.
Here is some information about Piazza del Popolo , and have a great weekend.


''Piazza del Popolo is a large urban square in Rome. The name in modern Italian literally means "People's Square", but historically it derives from the poplars (populus in Latin, pioppo in Italian) after which the church of Santa Maria del Popolo, in the northeast corner of the piazza, takes its name.''

Little things makes me happy these days


Annemle babamın evlilik yüzügü.Babamın parmagı biraz (!) büyük olduğu için iç içe geçtiler.Yüzüklerin içinde evlilik tarihlerinin olması ve onu boynumda taşımak orjinal olmakla beraber moral veriyor.
My mom and dad's engagement rings.Gladly my dad's finger was big so they interlocked:)Inside there is their engagement date written.Wearing it cheers me up!

Arkadaşlarla içilen Türk kahvesi:)
Our turkish coffee :)
Bugünlerde havalar da biraz kasvetli ,nedense ben ve bütün etrafımdakiler de.Geçen akşam işten sonra benim evimde 3 arkadaş toplandık.Birinin bana süpriz yapması ve enerjileri motivasyon toplamama yardımcı oldu .
Konu fallara gelince benim bu konudaki durumum biraz vahim. Ne zaman birinin fala gittigni ve denilenlerin çıktıgını duysam hemen oraya koşarım.Her denilene inanırım,acaip gaza gelirim.Kötü bir şey çıkarsa aglarım filan. Biraz garibim. Geçen sene erkek arkadaşımdan ayrıldıktan sonra grup grup toplaşıp fala götürüyodum insanları. Gündemimdi yani benim. 10 kişi gittiğimiz bile oldu. O fallarda kiminin babaları mı ölmedi de üzüldük .'' Bu kadın biliyo ,kesin baban ölücek ,bak dedi '' gibi yorumlar yapıp arkadaşımızı komalara soktuk. Ben kötü şey soyleyen falcılarla kavga ettim. Tarih verip , ''o gün seni aricak '' denilen günlerde bütün gün telefona bakıp oturdum. Kafelerden ayrılan müdavimi oldugum falcılar beni arayıp ,yeni gittikleri kafeleri söylediler.Ama en son gittigim falcı bana '' Evlenemiceksin işte seneler senesi,baya zor olcak.'' dedikten sonraa önce kadının gırtlagına yapışıp sonra da fallara töbe ettim. Yani töbe ettim derken ,arkadaşlarım bakıyo tabi:) O gün bize gelen arkadaşlarımdan biri de çok iyi fal bakıyo .'Cidden iyi' :) Bu resim de o günkü fala olan inancımızla beraber işimizin yine fallara kaldığını simgeliyo.


These days the weather is very dreary, and accordingly me and almost everyone arround me too.Last week my friends came to my place .one of them made me suprise and they very helped me about gaining my motivation back.
When it comes to fortune-telling i am very desperately curious about it.Whenever i learn that someone went to a fortune teller and it was good , i immediately find this fortune teller and ask about my fortune.I easyly believe and raise to the bait. If the fortune teller sees something bad will happen , i can cry. I am a little bit weird , i agree. Lol. Last year ,after i broke up with my boyfriend i was collecting people to bring them to the fortune teller. We were like a little desperate and curious community. It was my most important event. Once we were 10. My friend has been told that her dad will die, and we fall in coma- couse fortune teller saw all our past, so she had to be right about our future too- .I was very annoyed and made argues when i heard that i won’t merry ,for years and years and it will be hard, after these i promised myself that i will not go to any fortune teller.(ok i am now willing to merry soon but i don't want to hear negative thoughts either) But it is not an obstacle to ask my friends about my future who can read fortuneJ One of my friend who came to my place that day ,can read fortune too ,and she is very good about it.This pic sembolizes that our desperate faith to fortune and that we can only hope and wait somethings to happen!

21 Aralık 2011 Çarşamba

Törpü'ymüşüm. / Am i a rasp ? Hıh..



Kanyon Karınca mağazasında gördüğüm sempatik(!) törpü
The sympathetic rasp that i saw at Kanyon Karınca.

Ömür Matbaa'nın yılbaşı hediyesi olan 'kendin yarat' günlüğüm.
Ömür Printery's gift 'create yourself' diary.
  Benim Bayan Takıntı oluşum çok uzun bir maziye dayanır.Küçükken annemi hiç rahat bırakmazmışım.Her gittiğimiz yerde eteğine yapışıp ''gidelim,gidelim.'' dermişim.En sonunda annemin kuzeni bana 'törpü' ismini taktı.Yok efendim gıy gıy içlerini yiyormuşum falan filan.Ablam da sinirlendiğinde bana 'törpü' der.Bu laf beni çok gıcık etse de okudugum kişisel gelişim kitaplarından sonra evrenle baglantıya geçtim ,kendimi buldum filan ve gercekten takıntılı olduğuma karar verdim.O yüzden bu isim bana uygundur.Bir de yazmayı öğrendiğimden beri yazıyorum ben.Günlüklerim 7 yaşımdan başlıyor.İşte, her sabah yapmasam bile günlüklerim hep (belki bir gün biri okursa ne kadar terbiyeli düzgün bir kız olduğum anlaşılsın diye)  ''Bu sabah uyandım.Elimi yüzümü yıkadım,dişimi fırçaladım ve yatagımı yaptım''la başlıyo.Gelgelelim şimdi ,her güne bi lanet, bi sitem ve içimi akıtma defterleri olarak kullanılıyo.Sanırım artık rahatlamak için insanları germiyim diye günlükle filan konuşuyorum.Kendimi anlatmayı da severim hani.Bu ne kadar bazı insanlar tarafından bencillik olarak algılansa da bence en büyük cesaret kişinin kendinle yüzleşmesi ve kendi hakkında objektif konuşabilmesidir.                       


           
Me being Miss Obsession has a  long past.When i was a kid i was always bothering my mom and never let her relax. Whenever we were at somewhere like at one of my mom’s friend , i was used to insist about going home , 1 hour later we arrive.Finally my mom’s cousin started to call me as ‘’Rasp’’.They say i maket them very exhausted. When my sister gets angry to me she use to call me like ‘’Rasp’’.At the beginning this nickname was irritating me but later on ,after i read books about self-improvement and connected with the universe , i can understand why they were calling me as Rasp and i can agree with that. The other thing about me is, i am writing diarys since i learnt writing since i was 7. Even if i didn’t perform i used to start my writing with ‘’ I woke up, I washed my face and hands , brushed my teeth and made my bed.’’( the couse was if one day someone find my diary and read it ,i wanted to make them think that i was a good girl.) Now i use my notebooks as open myself and complain. I think i started to talk to papers to avoid to bore the people arround me. To be honest i like to talk about myself, even if most of the people think that it is a selfishness, to me the most important thing is the ability of talking about oneself objectivelly.
      

19 Aralık 2011 Pazartesi

Yeniyıl Ruhu


Balkondaki camın önüne aldıgımız minik çam ağacı ve mumluklar
                                      

Ablamın Eminönünden bulduğu ışıklı ve düğmeye basınca kar fırtınası yaratan küre
 
                        

      Annemin senelerce gittiği yerlerden aldığı çok eski ama hatıralı yılbaşı süsleri
                        

Aşırı süslenmiş(!) 2010 çam ağacımız
                                                         

Peçetelik ,tuzlukları koyduğumuz tepsideki Noel Baba detayları
                                 

Oldum olası yeni yılın gelmesi benim için büyük bir heyecan olmuştur.Etrafın süslenmesi,herkesin hediye alması, insanların birbirini hatırlaması, çam ağaçları, şömine ve sıcak çikolata fikri ( bu büyüyünce sanırım yerini şömine ve şaraba bıraktı) ,kar yağması isteği ve umudu benim için yılbaşını tanımlayan belli başlı temalar.Bir de aramak istediğin eski sevgili, yeni begenilen çocuk vs aramak için süper fırsattır ehueheu.Neyse her sene yılbaşı ağacı süsleyen ve altına hediye konmasını bekleyen bir insan olarak bu sene de eve yılbaşı ruhunu getirdim.Fakat eskisine nazaran çok daha küçük bir eve taşındığımız için resimdeki 2010da kurduğum agacı kuramamamı çok daha pratik şekilde aldıgım küçük çam ağacı ve detaylarla kamufle etmeye çalıştım.